Ağız kokusu ağızda oluşan diş ve diş eti sorunlarından kaynaklanıyor olabilir. Tedavisi mümkün olan bir rahatsızlıktır. Kaplamaların eskimesi, çürüklerin tedavisinin ihmali, diş eti hastalıkları ağız kokusunun oluşmasında başlıca nedendir.
Aralık dişlerin tedavileri porselen laminalar, ışık dolgular ve ortodontik tedavi seçenekleri ile olabilir. Dişlerin geniş aralıklı olması kombine tedavi gerektirmektedir.
Ağızda oluşan diş çürükleri diş ipi kullanımı, doğru fırça ve diş macunu, dengeli beslenme, antibakteriyel gargaralar ile birlikte düzenli diş hekimi kontrolü yaptırırsanız diş çürüklerinizi önleyebilirsiniz.
Ağız ve diş sağlığını olumsuz etkileyen gece diş sıkma problemi kişinin sabah uyandığında çene kaslarının ve dişlerinin ağrımasına sebep olur. Daha çok stresle tetiklenen uykuda konuşma ve horlama gibi diş sıkma, gıcırdatmada en sık görülen uyku bozkukluğu türüdür. Kişi diş gıcırdattığının farkına varamaz genellikle dışarıdaki insanlar çıkan seslerden haberdar olup hastayı bu konuda bilgilendirirler.
Endoddonti dişlerde bulunan kök kanallarının içindeki diş pulpası (sinir dokusu) ve dişi çevreleyen dokularla ilgili hastalıkların teşhis ve tedavisi ile ilgilenen dişhekimliği branşıdır.
Protez yapımının başlıca amacı kişinin diş kaybı sonucunda oluşan çiğneme, konuşma işlevini tekrar kazandırmaktır. Kaybolan estetik görünümünü tekrar kazandırmak ve rahat gülmesini sağlamaktır. Diş kaybı ile yaşanabilecek olası psikolojik rahatsızlıkların önüne geçilebilir.
Gebelik döneminde oluşan hormonal değişiklikler kişinin diş eti hastalığına yatkınlığını arttırabilir. Kusmaya bağlı veya ağız ve diş bakımı eksiklikleri nedeniyle yeni çürükler oluşabilir. Ağız ve diş sağlığı bakımının iyi olduğu ve düzenli Diş Hekim kontrolü takibi yapan gebelerde diş kayıpları söz konusu değildir.
Kanal tedavisinin iyi olup olmadığının anlaşılması için klinik incelemesi ve radyolojik görüntüleme ile konusunda uzman Diş Hekimi ya da Endodontisten alacağınız bilgiler doğrultusunda kanal tedavinizin iyi olup olmadığını anlayabilirsiniz.
Dişhekimi kontrolünde ve doğru süre ve aralıklarla uygulanan hidrojen peroksit ve karbamid peroksit içerikli beyazlatma ürünlerinin dişlere zararı yoktur. Bu materyallerin güvenilirlikleri bilimsel olarak da kanıtlanmıştır.
Ağız içinde hissedilen tatlı, ekşi, sıcak, soğuk gıdalara karşı hissedilen basınçla oluşan hassasiyet veya dişlerin arasında yemek artıklarının kalması sonucu ağız ve diş bakımının düzensiz yapılmasıyla oluşan kötü ağız kokusu çürük belirtilerinden kaynaklanıyor olabilir.
Travmatik veya çürük sonrası oluşan kırıkların tedavisinde ışıklı dolgular, porselen laminalar yada kaplama yapılabilir. Bu işlemlerin yapılabilmesi için dişte oluşan kırık boyutu önemidir.
Ağız ve diş sağlığı bakımında kullanılan diş fırçası (doğru fırçalama), diş macunu ve diş ipi kullanımı ile birlikte dengeli beslenme , antibakteriyel gargaralar (3-6 ay) arası düzenli kontrollerle önlenebilir.
Dişler sürdükten hemen sonra fırçalanmaya başlanmalıdır. Bebeklerde parmak fırçaları tercih edilmeli, daha sonra da çocuk fırçalarına geçilmelidir.
Diş hekimi muayenesi yapılmış ve röntgeni çekilmiş hastanın çürüğe mi yoksa dişeti hastalığına mı eğilimli olduğu tespit edilir. Hastaya konan tanıya göre diş macunu seçimi hekim tarafından yapılır. Hekim tarafından seçilecek diş macunu çürük, dişeti çekilmesi, diş aşınması, ortodontik tedavi görüp görmediği, sigara kullanıcısı olup beyazlatma gereksiniminin olmasına göre seçilen diş macunu değişebilir.
Ağız içinde bulunan diş eti çekilmesine bağlı aşınmış dişlere yapılan diş eti tedavisi , kompozit restorasyonlarla veya porselen laminalar ile tedavi edilebilir.
Dişlerde bulunan ileri derecedeki renkleşmeler, konum, şekil veya form bozuklukları görülen kişilerde yüz estetiği ve yeni bir gülüş tasarım ıiçin önerilebilir.
Oral implantoloji ağızda kişinin doğal veya tavmatik bir şekilde kaybettiği dişlerin yerine tekrar kazandırmak için çene kemiklerine uygulanan yapay diş köklerinin yerleştirilmesi ile ilgilenen bilim dalıdır.
Sağlıklı kemik yapısına sahip kişilerde, komşu dişlerin korunmasında, sabit protez tercih edilmesi durumlarında implant uygulaması tercih edilebilir. Aynı zamanda yapay diş kökü olduğu için çiğneme rahatlığıyla beslenmedeki dengenin düzenli olmasına ve daha iyi bir estetik görünüm olduğu için tercih edilen bir yöntemdir.
İmplant uygulaması sırasında lokal anestezi yapıldığından hasta ağrı duymamaktadır. İmplant uygulaması sonrasında çok ağrı olmamakla birlikte 1-2 gün ağrı kesiciler kullanılabilir.
Diş hekimin kararıyla eksik dişlerin sayısına göre geçici protezler yapılabilir. Fazla diş eksikliği olan hastalar için girip çıkmalı bir protez bu süreç için kullanılabilir.
İmplant kemik yapısı uygun hastalar için başarılı bir tedavidir. Kullanım süresini belirleyen en önemli faktör kişinin ağız hijyeni için gösterdiği özendir. İmplant yapılan hastaların 6 ay aralıklarıyla diş hekimine muayene olması gerekmektedir.
Ağız yoluyla çürük yapıcı bakteriler bulaşabilir. Örneğin Annenin ağzında çürük var ise çocuğunu yedireceği yemeğin sıcaklığını test etmek için ilk önce kendi ağzına daha sonrada çocuğunun ağzına veriyorsa tattığı sırada ağız içindeki bakterileri kaşığa oradanda çocuğunun ağzına bulaştırmış olur. Anne bebeği için ağız hijyenine yeterli özeni göstermiyorsa yaptığı bu işlem bakterilerin ağıza yerleşmesine ve çürüklere yol açmasına sebep olabilir.
Lekelenmelerin en büyük sebebleri ;
• Beslenme sırasında tükettiğimiz yiyecek ve içecekler ,
• Düzenli fırçalamama ,
• Sigara kullanımı,
gibi tüketimlerin istenmeyen lekelere neden olmasıdır. Dişlerin yüzeyinde oluşan bu lekelenmeler estetik görünümünüzü etkileyebilir. Bazı durumlarda dişlerin oluşumu sırasında kullanılan ilaçların dişlerin yapısında lekelenmelere sebep olduğu görülmüştür.
Kanal tedavisinin başarısını arttıran en önemli faktör tedavinin ve restorasyonun en iyi şekilde yapılmasıdır. Yapılan bu işlem ağız ve diş sağlığına dikkat eden kişilerde uzun süre kullanılabilir.
Biberon çürüğü, süt dişlerinin sürmesi ile birlikte özellikle üst çenedeki ön bölge kesici dişleri içine alan "yaygın çürük, rapmant çürük" olarak da bilinen özel bir çürük tipidir.
Bebeğinizin sağlıklı beslenmesi gelişimini etkileyen en önemli faktördür. Fakat beslenme saatleri ve eksik yapılan ağız hijyeni bebeğinizin biberon çürüklerinin oluşmasına sebep olabilir. Örneğin bebeğinizi uykuya yatırmadan önce veya uyku sırasında biberonla verdiğiniz süt ağızda mikropların birikmesine yol açar. Ağız içinde biriken bu mikroplar dişlerin çürümesi için elverişli bir ortam sağlar. Ayrıca yalancı emzik tutması için bal,şeker gibi tatlı besinlere batırılarak verilmesi çürüme etkisini arttıracaktır. Bu dönemde dişin en dış tabakası olan (diş minesi) yapısının daha dirençsiz olmasıyla ve özellikle annelerin henüz fırçalama için erken olduğunu düşünmeleri ile yetersiz ağız bakımı biberon çürüklerinin oluşmasına neden olur. Özellikle gece beslenmesinden sonra mutlaka bebeğinizin ağız hijyenine özen göstermelisiniz.
Bebeğinizde biberon çürüğü var ise mutlaka çocuk diş hekimine götürmelisiniz. Daha sonra sürecek dişlerin çürük olmayacağı düşüncesi çok yanlış bir düşüncedir. Tedavisi yapılmayan dişler ağrı yapar ve iltihaplanır. Yerine sürecek yeni dişleri etkileyip şekillerinin bozuk olmasına yol açar. Bebeğinizin huzurlu ve sağlıklı bir diş yapısına sahip olması için annelerin ağız hijyenine dikkat etmeleri ve çocuk diş hekimi ‘ ne (Pedodontis) götürmeleri gerekmektedir.
Çocuğunuzun diş hekimini sevmesi veya korkması siz Anne-Babaların elindedir. Tedavi gerektirmeyen durumlarda bile çocuğunuzun hareketli tavırları karşısında “ Uslu durmazsan seni dişçiye götürürüm ”demeniz, bunun üzerine tekrar “senin dişlerini sökecek! “ şeklinde tavır almanız çocuğunuzun korkması ve tedirgin olması için sebep oluşturmuş olur. Alıması gereken önlem zaman içinde diş hekiminin faydaları yönünde yapacağınız söylemlerdir. Diş hekimi ile kurduğu iletişimle birlikte tedavisi sırasında herhangi bir sorun çıkarmayacaktır.
6 yaşında süt azıların arkasından "6 yaş dişleri" dediğimiz daimi dişler sürmeye başlar. Bu dişler alt ve üst çenede sağlı sollu birer tane olmak üzere toplam dört tanedir. Bu dişlerin çürümesini engellemek için ağız boşluğundan görülebilir hale geldikten sonra, koruyucu bir tedavi olan fissür sealant(çatlak kapatıcı) uygulanmalıdır.
6-12 yaşlar arasında süt dişleri sallanır ve alttan gelen kalıcı dişler onların yerini alır. 12 yaşında 6 yaş dişlerinin arkasından 2. daimi büyük azılar çıkar.
12 yaşında 6 yaş dişlerinin arkasından 2. daimi büyük azılar çıkar. 6 yaş dişleri gibi bunlar da bir süt dişinin yerine sürmeyen dişlerdendir.
Süt dişleri de tıpkı kalıcı dişlerde olduğu gibi tedavi edilmelidir. "Nasıl olsa değişecek!" düşüncesiyle bu dişlerin çekilmesi pek çok problemlere neden olur.
Çocuklar diş firçalarken çoğu zaman dişlerin görünen ya da kolay ulaşılan yüzlerini fırçalar. Oysa ki mikroplar, dişlerin ara yüzleri ya da çiğneyici yüzeylerinde daha kolay birikir. Bu nedenle fırçalamadan sonra Anne-Babanın kontrolü şarttır. Gerekirse çocuğun fırçalamasını takiben ebeveynin fırçalama işlemini yinelemesi gerekebilir. Ayrıntılı bilgilendirme için çocuk hekiminden bilgi alınmalıdır.
Sabah kahvaltı öncesi ve gece yatmadan önce, sadece üçer dakikalık etkili bir fırçalama işlemi yeterlidir. Pek çok iyi alışkanlık gibi, diş fırçalama alışkanlığı da çocukluk döneminde kazanılacaktır.
* Site içeriğinde buluna bilgiler destek sağlamak içindir. Hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi, tanı ve teşhis koyması yerine geçmez.
